
kredi kartları günlük alışverişlerde, online ödemelerde, taksitli harcamalarda, acil nakit ihtiyaçlarında ve yurt dışı seyahatlerinde kullanmak için çok pratik ve güvenli bir ödeme aracı. ancak, özellikle de limitlerin yüksek olduğu durumlarda kredi kartı kullanımı bilinçli yapılmadığında borç sarmalına sebep olabilir. hayatımızın parçası haline gelen kredi kartlarını davranışsal psikoloji ışığında gel beraber inceleyelim.
harcama yapmadan önce “acaba bunu gerçekten ödeyebilir miyim?” diye sor; planlı olmanın özgürleştirici etkisi, zihninizdeki “anlık acıyı” hafifletir (Kahneman, 2011).
bankalar, gelir beyanın, sgk kaydın ve kredi notun doğrultusunda bir limit belirler. yeni kredi kartında genelde gelirinin iki katıyla başlarsın. düzenli ödersen limitin yavaş yavaş açılır ve iki yıl düzenli kullanım sonrasında gelirinin dört katına kadar çıkabilir.
zihinsel muhasebeye göre, harcama ve birikim hesaplarını ayırmak acıyı bölerek azaltır. ertelenen ödemeler “geleceğe kaydırılan küçük bir acı” gibi algılanır. oysa, bakiyeyi tek seferde görmek kayıptan kaçınma motivasyonunu tetikler (Loewenstein, 1996). Kahneman & Thaler (1999) de “bölünmüş acının” gözden kaçırılmayı kolaylaştırdığını belirtir.
ekstre kesim tarihi: hesap özetinin hazırlandığı yani harcamaların faturaya dönüştüğü gün
son ödeme: tatil günleri dikkate alınarak genelde kesim tarihinden 10 gün sonra
takviminize “ekstre” ve “ödeme” hatırlatmaları ekleyin. bu hem gecikme acısını yok eder hem de kredi notunuzu korur (Hershfield et al., 2011).
ekstre tarihin birkaç gün içerisinde ise, yapmayı planladığın büyük tutarlı harcamayı erteleyebilir misin bir düşün! sadece iki gün erteleyerek, ödemeni bir sonraki aya öteleyebilirsin. böylelikle acil olmayan harcamalarını aylara bölmüş ve dönem borcunu artırmamış olursun.
peki son ödeme tarihini avantaja nasıl çevirirsin? öncelikle ekstren kesildiği gibi ödeme yapmak zorunda değilsin, son ödeme tarihine kadar zamanın var. ekstrene yapacağın ödeme tutarını 10 gün boyunca getirfinans hesabında tutarak iyi faiz oranı ile günlük faiz kazanabilirsin.
insanlar kayıptan kaçınmaya odaklıdır ve asgari ödeme “küçük kalem” illüzyonu yaratır (Tversky & Kahneman, 1979). “%5 faiz kaybı” yerine “%0 ek faiz” vurgusu yapmak tam ödemeyi cazip kılar (Thaler & Sunstein, 2008).
taksit sayısını düşünürken “3×1.000 TL” yerine “3.000 TL” şeklinde düşünmek beynin uyanık kalmasını sağlar (Ariely, 2008).
harcamaları takside böldürmek tabii ki bütçemiz için olumlu. ancak taksitlerin birleşerek yüksek borç bakiyelerine neden olacağını unutma. dolayısıyla önerimiz, düzenli tükettiğin ürünler ya da kredi kartları için tek çekim alışveriş alışkanlığı kazanman ve bununla birlikte ev eşyası, tatil, elektronik ya da nadiren yaptığın büyük bütçeli harcamalarını taksitle yapman.
örnek:
eğer getirfinanslıysan kredi kartı kullanırken de avantajlısın:
sonuç olarak
bu adımlarla hem finansal hem zihinsel özgürlüğünü destekle!
kaynakça
1 Ağustos 2025
6 dk okuma